Koenzim Q10’un sağlığınızı dönüştürme yolları

Koenzim Q10 kulağa bir bilimkurgu filminden çıkmış gibi gelebilir, ancak aslında temel bir bileşiktir. Hücrelerinizin “güç merkezleri” olan mitokondriler, enerji üretmek için ona ihtiyaç duyar. Hücrelerin hareket etmeye devam etmesinin nedeni budur. Koenzim Q10 o kadar önemlidir ki düşük seviyeleri diyabet, kanser, kalp hastalığı ve nörodejeneratif bozukluklarla bağlantılıdır. Öyleyse neden takviye almayı düşünmüyorsunuz?

Hap formunda bulabilirsiniz. Üstelik, takviye yan etkilere neden olmaz ve her zaman yeni formüller oluşturulmaktadır. Bunlar, emilimi ve doku dağılımını artırmak için tasarlanmıştır ve her haptan en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olur.

Koenzim Q10 Nedir?

Koenzim Q10 veya CoQ10 veya ubikinon, hücrelerimizin neredeyse her birinde bulunan bir maddedir. Bir elektron ve proton taşıyıcısı olarak çalışır ve mitokondrinin ATP veya enerji üretmesine yardımcı olur. En yüksek CoQ10 seviyeleri en çok enerji gerektiren organlarda bulunur: Kalp, böbrek ve karaciğer. Bunlar en fazla enerjiyi kullanır ve COQ10 işin yapılmasına yardımcı olur.

Bununla birlikte, bir antioksidan olarak da bilinir, yani serbest radikalleri zarar vermeden önce temizleyebilir ve yok edebilir. Genler bile CoQ10’a bağlıdır. O olmadan hücre sinyalizasyonu, transkripsiyon ve metabolizma gibi hayati işlevleri yerine getiremezler.

CoQ10’un önemli bir besin maddesi olduğu açıktır. İşte takviyelerin genel sağlığınıza nasıl fayda sağlayabileceği.

Koenzim Q10’un Sağlığa Faydaları

1. Doğurganlığı Artırır

Yaşlandıkça CoQ10 azalır ve vücudun yumurtaları oksidatif hasardan korumasını zorlaştırır. Ancak 2019’da yapılan bir araştırmaya göre, takviyeler işleri tersine çevirebilir. Yumurta hücrelerindeki mitokondriyal fonksiyon da iyileşecektir.

Erkek kısırlığı için de benzer faydalar bulunmuştur. Tipik olarak, sperm sayısı ve hareketliliği CoQ10 ile başa baştır. Düşük seviyeler maalesef düşük sperm sayısı ve zayıf hareketlilik ile ilişkilidir. Takviye esasen yakıt sağlayarak küçük adamların kolaylıkla hareket etmesine yardımcı olur.

2. Cilt Sağlığını Destekler

Cilt bakımı güneş kremi ve yüz yıkama ile bitmez. CoQ10 gibi bir besinle cildinizi içten dışa doğru besleyebilirsiniz. Düşük kan seviyeleri aslında cilt kanseri ile ilişkilidir, ancak takviyeler riski azaltabilir.

CoQ10’u doğrudan cilt üzerine de uygulayabilirsiniz. Bu yolla cilde nüfuz edebilir ve güneş kaynaklı oksidasyonu azaltarak cilt hücresi DNA’sı için inanılmaz bir koruma sağlayabilir. Kırışıklık derinliği bile iyileşecektir, bu da CoQ10’un ihtiyacınız olan yaşlanma karşıtı bileşen olabileceğini düşündürmektedir.

3. Migreni Sınırlar

Dünyada migren kadınların yüzde 17’sini, erkeklerin ise yüzde 6’sını etkilemektedir. Siz de bu insanlardan biri misiniz? CoQ10 çözüm olabilir.

Mitokondriyal fonksiyon zayıf olduğunda, serbest radikaller aşırı miktarda üretilir. Bu da beyin hücrelerinde düşük antioksidan korumasına ve enerjiye yol açar. Bunun sonucunda da migren ortaya çıkabilir. CoQ10 takviyesi ile mitokondri güçlenirken iltihaplanma azalacaktır.

4. Egzersiz İyileşmesini Artırır

Fiziksel aktivite oksidatif strese yol açarak sağlam bir iyileşme planına duyulan ihtiyacı vurgular. Bu yüzden CoQ10 gibi antioksidanlar tüketmek hayati önem taşır. Egzersizden sonra oksidatif stresle savaşarak kasları hasardan koruyabilirsiniz.

Enerji verici bir toparlanmaya mı ihtiyacınız var? 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre, CoQ10 hem antrenmanlı hem de antrenmansız kişilerde yorgunluğa kadar geçen süreyi artırabilir.

5. Beyin Hastalığı Riskini Düşürür

Siz kahve içiyor olabilirsiniz ama beyin hücreleri mitokondri ile çalışır. Ancak yaşlandıkça mitokondriyal fonksiyon azalır. Bu durum beyin hücrelerini öldürebilir, Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini artırabilir.

Bir başka risk faktörü olan oksidatif strese gelince? CoQ10’un anti-oksidatif özellikleri ilerlemeyi yavaşlatarak yardımcı olabilir.

6. Diyabeti Yönetir

Mitokondrinin etkisine dair daha fazla kanıta mı ihtiyacınız var? İşlev bozukluğu, obezite ve insülin direncinin gelişmesiyle bağlantılıdır ve tip 2 diyabetin temelini oluşturur. Bununla birlikte, 2017’de yapılan bir hayvan çalışması CoQ10’un yağ ve glikoz metabolizmasını iyileştirebileceğini ortaya koymuştur. Başka bir çalışmada ise 12 hafta boyunca tip 2 diyabet hastalarına verilmiştir. Sonuç ne oldu? Açlık kan şekeri ve hemoglobin seviyeleri düştü ve diyabet yönetimi için büyük umut vaat etti.

7. Kalp Yetmezliğini Tedavi Eder

Her yıl kalp yetmezliği hastalarının yüzde 10’undan fazlası hayatını kaybediyor. Bu oran düşürülebilir mi? Kalp yetmezliği için potansiyel bir terapötik takviye olan CoQ10 ile bu mümkün.

Takviye, plazma, trombositler ve beyaz kan hücrelerindeki CoQ10 seviyelerini korur. Ayrıca, kalbin çok fazla kullandığını unutmayın. Kalp yetmezliği hastaları CoQ10 alarak ölüm oranını düşürebilir ve egzersiz kapasitesini artırabilir.

8. Kanserden Korur

Bir antioksidan olarak CoQ10’un kanserle mücadele potansiyelini de unutmayalım. Oksidatif strese karşı mücadele edecek ve bu süreçte sağlıklı hücreleri koruyacaktır. Aslında, CoQ10 kanser hastalarında tipik olarak düşüktür. Bu bir tesadüf olamaz. Ayrıca, 2017’de yapılan bir melanom çalışmasında CoQ10’un nüksü önleyebileceği bulunmuştur ki bu da aynı derecede önemlidir.

9. Yaşlanmayı Yavaşlatır

Tüm bu avantajların yanı sıra, CoQ10 zarif bir şekilde yaşlanmanıza yardımcı olabilir. Özellikle yaşlanma sırasında hücre aktivitesi için yeterli seviyeler ve alım gereklidir. Takviyeler bu seviyeleri tutarlı tutarak yardımcı olacaktır.

Güvenlik Notları

Yüksek dozlarda bile CoQ10 ciddi semptomlara neden olmaz. Yine de kızarıklık, bulantı, kusma, ishal ve mide krampları gibi küçük yan etkiler ortaya çıkabilir. Yeni bir takviye almadan önce mutlaka doktorunuzla konuşun.