Kafein içen kadınların bilmesi gerekenler

Çoğu kadının sahip olduğu bir şey varsa, o da kahvelerini nasıl içtikleri konusundaki tercihleridir. Bazıları için bir fincan kahve mükemmel bir ilk buluşma içeceğidir. Bazıları içinse sabah erken kalkmak için bir çağrıdır. Bazıları için uzun iş gecelerinde mükemmel bir arkadaştır. Bazıları içinse su yerine iyi bir alternatiftir. Ancak bazen lezzet ve bağımlılık arasındaki çizgi bulanıklaşabilir. Kahve damak tadımız için olduğu kadar sağlığımız için de iyi midir? Kendinize gerçek bir kafein aşığı diyorsanız, işte kafeinin sağlık üzerindeki etkileri hakkında bilmeniz gereken 5 şey.

Osteoporoz Riskini Artırır

Osteoporoz, vücudun çok az kemik gelişimi yaşadığı veya çok fazla kemik kaybettiği bir durumdur. Bu da kolayca kırılabilen zayıf kemiklere neden olur. Her iki kadından biri osteoporoz riski altındadır. Ve yeterince kalsiyum almamak osteoporoz riskini önemli ölçüde artırabilir.

Ne yazık ki çoğu insan yeterli kalsiyuma sahip değildir. İşte burada kafein devreye giriyor. Kafein tüketimi idrar yoluyla kalsiyum kaybının artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu kayıp, sonraki 24 saat içinde vücudunuz tarafından telafi edilmez. Dolayısıyla, kafein tüketiminin ardından kalsiyum alımınızı artırmak için adımlar atmazsanız, kalsiyum eksikliği ve osteoporoz riskinde artışla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu risk yaşlı kadınlarda daha yüksektir.

Premenstrüel Sendrom Belirtilerini Ağırlaştırır

Premenstrüel sendrom beraberinde krampları, şişkinliği, göğüs ağrılarını ve ruh hali değişimlerini getirir. Sıcak bir fincan kahve cazip görünse de, semptomlarınız için iyi bir şey yapmaz. Kafein tüketimi, göğüs ağrısı ve hassasiyetinin artmasıyla ilişkilendirilmektedir. Kafein alımını azaltan kadınların yüzde 61’i göğüs ağrılarının azaldığını bildirmiştir.

Mineral kaybı Premenstrüel sendrom semptomlarını daha da kötüleştirebilir ve kafein de huysuzluğa neden olabilir. Eğer 4 fincandan 1 fincan kahveye geçmeyi düşünüyorsanız, tüketimi sınırlamanın bu semptomlarda sadece hafif bir azalmaya neden olduğunu unutmamak önemlidir. Kafeinden vazgeçmek en iyisi olsa da, en azından kafein alımınızı her gün minimuma indirebilirsiniz.

Yemeklerden Sonra Kortizol Seviyelerini Artırır

Birçoğumuz yemekten sonra ya da yemek sırasında bir fincan kahveye uzanma eğilimindeyiz. Kadınlarda kafein, yemekten sonra kortizol seviyelerini artırır. Kortizol seviyelerindeki sürekli artış stres, uygunsuz kemik büyümesi, düşük enerji, obezite ve bağışıklığın azalması ile bağlantılıdır. Birçok kişi düzenli olarak kahve içerek kortizol tepkilerine karşı toleransı artırabileceğini düşünmektedir. Ancak araştırmalar, bu tepkilerin ortadan kaldırılamayacağını, azaltılabileceğini göstermiştir.

Hamilelikte Komplikasyonlara Neden Olur

Hamilelik bir dizi hormonal değişikliği ve aşermeyi beraberinde getirir. Bu isteklerden biri de kafein olabilir. Ancak, kafein özellikle kadınlarda yüksek tansiyon ve kalp atış hızı ile bağlantılıdır. Kafein plasentadan geçerek fetüse ulaşabilir. Fetüs hala metabolizma yeteneğini geliştirmekte olduğundan, kafeini bizim kadar iyi metabolize edemez. Bu durum, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde fetüsün uyku düzeninde ve normal hareket düzeninde değişikliklere neden olabilir.

Kafein alımı ayrıca düşük, spontan abortus, fetal ölüm ve ölü doğum ile de ilişkilidir. Hatta doğumdan önceki aylarda yarım ay kadar bir artışa neden olabilir.

Fibrokistik Meme Hastalığında Komplikasyonlara Yol Açar

Fibrokistik meme hastalığı, memelerdeki ağrılı yumruları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu, 20 ila 25 yaş arasındaki kadınları etkileyen ve mamografi ile teşhis edilebilen yaygın bir durumdur. Kafein ağrılı göğüslerden doğrudan sorumlu olmasa da ağrıyı daha da kötüleştirebilir. Aynı şey kafein oranı yüksek olan çikolata için de geçerlidir. Kafein ayrıca mamografinin okunabilirliğinin azalmasına ve dolayısıyla yanlış sonuçlara yol açabilmektedir. Meme hassasiyetini artırdığı için mamografi çektirmeyi de daha rahatsız edici hale getirebilir.

Kafeini tamamen bırakmak zorunda kalmak bir kabus gibi görünse de, bir günde aldığınız kafein miktarını yavaşça azaltarak başlayabilirsiniz. Kafeinden kaynaklanan besin kaybını telafi etmek için takviyeleri denemeye karar verirseniz, önce bir sağlık uzmanına danışmak iyi bir fikir olabilir. Diğer birçok gıdada olduğu gibi, kafein söz konusu olduğunda da porsiyon kontrolü daha sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.