Kaçınmanız veya sınırlamanız gereken enflamatuar gıdalar

Enflamasyonu azaltmak için hangi gıdalardan kaçınılması gerektiğini ve anti-enflamatuar diyetin bir parçası olarak nelere sahip olunacağını bilmek, günümüzde ortalama diyetin enflamasyona neden olan gıdalarla dolu olması nedeniyle her zamankinden daha önemlidir.

Ne yemeniz gerektiği kadar neyi daha az yemeniz gerektiğini bilmek de önemlidir. Aşağıdaki gıdalardan bazılarından kaçınmak en iyisidir, bu nedenle yapabiliyorsanız bunları hayatınızdan çıkarın veya başka bir şey yapamıyorsanız alımını azaltın.

Doymuş Yağlar

Doymuş yağlar vücutta iltihaplanma tepkisiyle ilişkilendirilmiştir. Araştırmacılar yemek pişirirken tereyağı ve krema gibi doymuş yağ asitlerinden zeytinyağı gibi doymamış yağ asitlerine ya da iltihaplanmayı azaltan omega-3 yağ asitleri bakımından zengin diğer yağlara geçilmesini önermektedir. Bu aynı zamanda yağlı kırmızı et, derisi yüzülmüş kümes hayvanları ve peynir gibi süt ürünlerinin alımının azaltılması anlamına gelmektedir.

Trans Yağlar

Trans yağ asitleri artan enflamasyonla ilişkilendirilmiştir. Kadınlara odaklanan bir çalışmada, trans yağ asidi alımının sistemik inflamasyon belirteçleri ile pozitif ilişkili olduğu bulunmuştur. Bu nedenle, mağazadan satın alınan unlu mamuller, kızarmış yiyecekler, dondurulmuş pizza, turta kabukları ve hatta kurabiye ve kraker gibi paketlenmiş ürünler gibi trans yağ asidi içeren yiyecekleri kesmek, iltihaplanmayı da azaltmaya yardımcı olacaktır.

Şeker

Çok fazla rafine şeker tüketmek de sizin için kötüdür. Rutin olarak yüksek oranda rafine şeker içeren bir beslenme düzeniniz varsa, iltihaplanma konusunda başınız dertte olabilir. Daha da endişe verici olanı, bir hayvan çalışmasının gösterdiği gibi, şeker aslında anti-enflamatuar omega-3 yağ asitlerinin işlerini yapmasını engelleyebilir. Şekerli gazlı içeceklerin tüketilmesinin kronik enflamatuar hastalık riskini artırdığı tespit edilmiştir, bu nedenle bunları alışveriş listenizden kesinlikle çıkarmak isteyebilirsiniz.

Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu

Yüksek fruktozlu mısır şurubundaki fruktoz formunda bu kadar çok şeker tüketme riskinin yanı sıra, buna magnezyum eksikliği de eşlik ederse iltihaplanma riski altındasınız demektir. Araştırmalar, yüksek fruktozlu mısır şurubu alımıyla bu eksiklik kombinasyonunun iltihaplanma riskinizi artırarak metabolik sendrom olasılığını yükseltebileceğini göstermektedir.

Bitkisel Yağlar

Bir zamanlar hayvansal yağlardan daha sağlıklı bir seçenek olarak görülen bitkisel yağların artık vücudunuz üzerinde olumsuz etkileri olduğu tespit edilmiştir. Birçok bitkisel yağın içerdiği omega-6 yağ asitleri vücuttaki iltihaplanmanın artmasıyla bağlantılıdır.

İşlenmiş ve Rafine Edilmiş Gıdalar

İşlenmiş gıdalar, şeker, yüksek fruktozlu mısır şurubu, yüksek oranda rafine edilmiş nişasta veya doymuş yağlar ve trans yağlar gibi iltihaplanmaya neden olan bu “sınır dışı” gıdalardan bir veya daha fazlasını içerme eğilimindedir. Dolayısıyla bunlardan kaçınmak iyi bir fikir olacaktır. İşlenmiş etler daha da kötüdür. Etler yüksek sıcaklıklarda pişirildiğinde (işlenmiş etlerde olduğu gibi) oluşan ileri glikasyon son ürünleri iltihaplanmaya neden olur ve oksidan stresi artırır. Lif oranı düşük ve genellikle glisemik indeksi yüksek olan rafine karbonhidratlar iltihaplanmayı tetikler. Bu nedenle bazı uzmanlar atalarımızın yaptığı gibi tam tahıllı gıdalara geri dönmemizi önermektedir, çünkü bu iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir.

Alkol

Alkol tüketildiğinde belirli sistemik iltihap belirteçleri artar. Aşırı alkol tüketenler için “sızdıran bağırsak” sorunu, iltihap sorununu daha yaygın hale getirme tehdidi oluşturur. Karaciğer, enflamasyonun ana tetikleyicilerinden biri olan lipopolisakkaridi detoksifiye eder. Çoklu organ etkileşimi de bu lipopolisakkaridin olumsuz etkilerini sınırlar. Aşırı alkol tüketimi lipopolisakkaritin bağırsaklarınızdan hareketini artırır ve karaciğer ile çoklu organ etkileşimlerini bozar. Vücudunuzun enflamasyonla mücadele yeteneği için kötü haber.