Antibiyotik gerektirmeyen sağlık durumları

Hastalık bizi gerçekten çökertebilir. Ve iyileşmek için çaresiz kaldığımızda, antibiyotikler sihirli bir çözüm gibi görünebilir. Ancak, gerçekten daha hızlı iyileşmemize yardımcı oluyorlar mı? Görünüşe göre, bazı sağlık durumları antibiyotik gerektirmiyor veya antibiyotiklerden faydalanmıyor. Ancak, bunları listelemeden önce, antibiyotiklerin nasıl çalıştığına bakalım.

Antibiyotikler Nasıl Çalışır?

Antibiyotikler veya antimikrobiyal ilaçlar, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarla savaşır. Bunu ya bakteriyi öldürerek ya da büyümesini ve çoğalmasını zorlaştırarak yaparlar. “Antibiyotik” terimi, bakterileri, özellikle de belirli küf türlerini veya canlı organizmalar tarafından üretilen kimyasalları öldüren doğal bir bileşikten gelir.

Antibiyotiklerin ne zaman alınmaması gerektiğini bilmek önemlidir çünkü ilaçların aşırı ve yanlış kullanımı antibiyotik direncine neden olur. Bu direnç, antibiyotiklerin öldürmeyi başaramadığı dirençli bakteriler büyümeye ve çoğalmaya bırakıldığında ortaya çıkar.

Antibiyotik direnci tehlikelidir çünkü kolayca tedavi edilebilen hastalıkların tedavisini zorlaştırabilir ve pahalı hale getirebilir. Bazı durumlarda, antibiyotiklere dirençli enfeksiyonlar ciddi sakatlıklara ve hatta ölüme neden olabilir. Bu dirençli bakterilerin sadece bir bireyi değil, aynı zamanda bir toplumu da tehdit edebileceğinden bahsetmeye bile gerek yok.

Antibiyotiklere dirençli hale gelenin kişi değil bakteri olduğunu unutmamak önemlidir. Bu nedenle, antibiyotik alımınız konusunda akıllı olmanız önemlidir. İşte antibiyotiğe ihtiyaç duymadığınız hastalıklar.

Antibiyotik Gerektirmeyen Hastalıklar

1. Solunum Yolu Enfeksiyonları

Antibiyotikler virüslerle ve dolayısıyla viral enfeksiyonlarla savaşamaz. Bu, aşağıdaki gibi durumlarda onlara olan ihtiyacı ortadan kaldırır:

Soğuk algınlığı
Grip
Çoğu boğaz ağrısı
Çoğu öksürük ve bronşit
Çoğu sinüs enfeksiyonu
Çoğu kulak enfeksiyonu

Bu enfeksiyonların kendiliğinden iyileşmesi için zamana ihtiyaç vardır ve antibiyotik tedavisi çocuklara ve yetişkinlere zarar verebilir. Aynı durum alerjik reaksiyondan kaynaklanan bu hastalıklar için de geçerlidir. Bu nedenle, antibiyotik kullanmaya karar vermeden önce bir sağlık uzmanına danışın.

2. Egzama

Egzama, cilt lekelerinin kırmızı, iltihaplı, kaşıntılı, çatlak ve pürüzlü hale gelmesine neden olan bir cilt rahatsızlığıdır. Bu durumun farklı türleri vardır ve bunlardan en yaygın olanı alerjik temas egzamasıdır.

Egzamanın nedenleri arasında ısı ve belirli yiyecek türleri yer alır. Zaman zaman, bu durum nedeniyle oluşan lezyonlar virüsle enfekte olabilir.

Egzama yönetimi iyi kişisel hijyen, yumuşak kıyafetler giyme ve düzenli nemlendirmeyi içerir. Genellikle insanlar bakteriyel bir enfeksiyondan şüphelenir ve bundan kurtulmak için kendi kendilerine antibiyotik reçete ederler. Ancak araştırmalar, antibiyotik kremlerin ve antibiyotiklerin cilt durumu üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını göstermektedir. Aksine, enfeksiyonu daha da kötüleştirebilirler. Bu nedenle, bir uzmana danışın ve enfeksiyon şiddetli olmadığı sürece herhangi bir şekilde antibiyotik almaktan kaçının.

3. Asemptomatik Bakteriüri

Genel olarak idrar sterildir ve içinde bakteri bulunmaz. Ancak bazen idrarınızda bakteri olabilir. Bu durum şu durumlarda yaygındır:

Mesane veya böbrek enfeksiyonu olan hastalar
Yaşlı yetişkinler
Hamile kadınlar
Cinsel olarak aktif kadınlar
Uzun süreli diyabeti olan kadınlar
Üriner kateteri olan hastalar
İdrar yollarında yeni bir cerrahi işlem geçirmiş hastalar

Bunlar, idrarda ciddi bir bakteri nedeni olmadığında asimptiomatik bakteriüri belirtileridir. Ancak idrar yaparken yanma, idrara çıkma sırasında artan aciliyet ve idrara çıkma sıklığında artış varsa, asimptiomatik bakteriüri olmayan bir idrar yolu enfeksiyonunuz olabilir.

Asemptiomatik bakteriüri için tedavi hiçbir tedavi değildir. Aslında, bu sorunu yaşayan çoğu kişiyi tedavi etmek, gelecekte enfeksiyonların tedavisini daha zor hale getirebilir.

4. Pembe Göz

Göz nezlesine virüsler, bakteriler, alerjenler ve tahriş edici maddeler neden olur. Belirtileri şunları içerir:

Gözyaşı miktarında artış
Göz aklarında şişme veya kızarıklık
Sarı, beyaz veya yeşil göz akıntısı
Kaşıntılı, tahriş olmuş, yanan gözler
Işığa karşı artan hassasiyet
Kirpiklerde kabuklanma

Göz nezlesi vakalarının çoğu hafiftir ve kendiliğinden iyileşir. Sadece belirtiler devam ederse ve bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanıyorsa antibiyotiğe ihtiyacınız olabilir. Yukarıdaki belirtilerden herhangi biri kötüleşirse, en kısa zamanda bir uzmana danışın.

5. Kulak Enfeksiyonları

Kulak enfeksiyonları kulak kanalını veya orta kulağı etkileyebilir ve üç tiptir. Bunlar şunları içerir:

Akut otitis eksterna (AOE): Bu durum kulak kanalını etkiler ve yüzücü kulağı olarak da adlandırılır.

Efüzyonlu Otitis Media (OME): Bu durum orta kulakta sıvı biriktiğinde ortaya çıkar. Bu tür enfeksiyonla ilişkili ağrı, irin veya ateş yoktur.

Akut Otitis Media (AOM): Bu durum orta kulakta sıvı biriktiğinde ortaya çıkar ve genellikle bakterilerden kaynaklanır, ancak virüsler de neden olabilir.

Genellikle kulak enfeksiyonları, özellikle de OME ve AOM kendi kendine iyileşir ve antibiyotik gerektirmez. Bu nedenle doktorunuz semptomların zamanla iyileşip iyileşmediğini görmek için “dikkatli bekleme” reçetesi yazabilir. Ayrıca, antibiyotik almadan önce 2-3 gün beklemeniz gerektiği anlamına gelen “gecikmeli reçete” de verilebilir. Ne zaman ve antibiyotik almanız gerekip gerekmediğinden emin olmak için bir uzmana danışın.

Antibiyotiklerin alerjik reaksiyonlar ve potansiyel olarak ölümcül ishal gibi yan etkileri olabilir. Ayrıca, belirli bir durum için kullanıyor olabileceğiniz diğer ilaçlarla da etkileşime girebilirler. İhtiyacınız olmadığı halde bir antibiyotik almak sizi ilacın yan etkilerine maruz bırakır ve ondan faydalanamazsınız. Bu nedenle, ne zaman ve ihtiyacınız olup olmadığına çok dikkat ettiğinizden emin olun.